06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Hayvan hakları yasası Meclis'ten geçecek

AK Partili Çelik’in açıklamalarından satır başları şu şekilde: Marmara Denizi ile ilgili ortaya çıkan müsilaj konusu ile Çevre ve Şehircilik Bakanımız çalıştay düzenledi. Hepimiz bu konuyla yakından ilgiliyiz. Son derece tedirgin edici bir tablo. Eylem planı her açıdan güçlü bir şekilde takip edilecek ve gerekleri yerine getirilecek. Deniz salyası sorununun kendi kaderimiz olan tabiatı bütün bu tehlikelerden korumak için ciddi bir uyarı olarak ele alınması gerektiğini değerlendiriyoruz. Biyolojik arıtma tesisi yapmanın ne kadar önemli olduğu, temel atmama töreni düzenlenmesinin ne kadar yanlış bir iş olduğu ortaya çıktı. 3 yılda tamamlanacak bir eylem planıdır. Arkadaşlarımız Meclis'te de takip edecekler. Önergeler verilecek. Gündemimizde kalmaya devam edecek. Arkadaşlarımız Meclis'te de takip edecekler. Önergeler verilecek. Gündemimizde kalmaya devam edecek. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu çerçeve bundan sonra partimiz için talimattır. Millet Bahçeleri projelerini çok yakından takip ediyoruz. Çevre siyaseti en önemli başlıklarımızdan birini oluşturuyor. Atık Getirme Merkezleri de hayata geçmiş oldu. 46 ilimizde 80 millet bahçesi de şu anda yapım aşamasındadır. Yaptığımız en önemli işlerden biri doğal gazın yaygınlaştırılmasıdır. Geniş kapsamlı ağaçlandırma faaliyetleri sürdürülüyor. DOĞAL GAZ MÜJDESİ Karadeniz'de ortaya çıkan doğal gaz müjdesi Türkiye'nin enerji tedarikinde oyun değiştirici aktör olarak yükselişini ortaya koydu. Deniz tabanında doğal gaz üretim tesisleri kurulacak, karada işleyip kullanıma hazır hale getirilecek tesisler kurulacak. Türkiye bu tarihi keşfi gerçekleştirirken bile siyasetçi sıfatı taşıyan birinin rahatsızlık duyduğunu görüyoruz. Allah herkese Türkiye'nin başarıları ile sevinmeyi nasip etsin. Bunun bir nasip meselesi olduğu da görülüyor. İnşallah bu başarılar daha çok artacak, milletimizin geleceği daha da güçlenecek. Pençe Şimşek ve Pençe Kartal operasyonları ile Eren operasyonları güçlü bir şekilde sürüyor. Biz bütün mücadeleyi kendi milli güvenliğimiz için gerçekleştiriyoruz. Dünyanın en meşru mücadelesini veriyoruz. Asker, polis görevlilerimize , jandarmamıza saldırdığı gibi vatandaşlarımıza saldırıyor. Maalesef karşımızda içerde çok güçlü, içerde bunun tercümanları olan psikolojik harp unsurları çıkıyor. Montajlı fotoğraflarla Türkiye'nin sivillere karşı eylemi var gibisinden bir yaklaşım sergiliyorlar. Bunu yapanlar Türkiye ile Irak arasındaki ilişkinin bozulmasını arzulayanlardır. Mülteci konusu insanlığın gündemini oluşturmaya devam ediyor. En son Yunanistan'da mültecileri caydırmak için yüksek ses çıkaran bariyerler gündeme alındı. Yunanistan sınırlarına mülteci gelmesin diye yapıyor. Ses bombaları insanların sağlığı üzerinde etki bırakan bir çeşit silah. Benzer şekilde kötü bir eylem Danimarka'dan geldi. Sığınmacıların başvurularını değerlendirirken onları ülke sınırları dışına çıkarabilecekleri bir yasa çıkardı. AB'den yapılan açıklama Avrupa değerlerine uygun mücadele verilmelidir. YUNANİSTAN'A TEPKİ Yunanistan sınırlarına mülteci gelmesin diye yapıyor. Ses bombaları insanların sağlığı üzerinde etki bırakan bir çeşit silah. Benzer şekilde kötü bir eylem Danimarka'dan geldi. Sığınmacıların başvurularını değerlendirirken onları ülke sınırları dışına çıkarabilecekleri bir yasa çıkardı. AB'den yapılan açıklama Avrupa değerlerine uygun mücadele verilmelidir. İhlaller karşısında hiç bir iş yapılmıyor. Avrupa demokrasileri Akdeniz'e gömülüyor. AHMET ŞIK'IN 'KATİL DEVLET' SÖZLERİ Milletvekili sıfatı taşıyan birinin devlet katildir demesi, biz bu üslubu nereden biliyoruz. Silahlı terör örgütleri tarafından kullanılan bir üslup. Böyle düşünüyorsa TBMM'de ne işi var? Böylesi bir iki yüzlülük kabule dilebilir bir şey değil. Bir devlete katil demek o devletin millet tarafından verilmiş meşruiyetine saldırıdır. Bu yapılan iş herhangi bir eleştiri değildir. Zaten hakkında soruşturma açılmış. Eğer doğruysa buna tepki verilmiyor muhalefetten dediniz, muhalefetten bazılarının da arkadaşımızdır diye sahiplenmesidir. HDP İDDİANAMESİ Eksikler var diye iade edilmişti. Zannediyorum eksiklerin tamamlanmasıyla başlayan süreç. Belde seçimi ortada seçim olmadığı için seçimin olmasıyla öne çıktı. Bir aday cumhur ittifakının adayı olarak girdi. Biz bu meselenin bazı partiler tarafından neden büyütüldüğünü merakla izledik. Biz bu beldede seçimi kazanacağız, oradan da iktidara yürüyeceğiz politikası yapanların aldığı oy ortada. Hala niye erken seçim istiyorsunuz diye. Seçimler zamanında yapılacak. Tüm dünyanın kınadığı İsrail zulmü her yerde kınanıyor. Türkiye devletini benzeştirmek olabilecek en gayri ahlaki yaklaşımlardan bir tanesidir. Parti yönetimlerinin bunu değerlendirmesi lazım. bir vekiliniz çıkıp da Türkiye cumhuriyeti seri katil diyen birine sahip çıktığında ne diyeceksiniz. Milletin meşruiyet verdiği kurumlara bu şekilde saldıracaksınız, o kurumlarda da görev yapacaksınız. Hiçbir devlet buna tahammül etmez. Gitsin o Filistinli çocukların annelerine babalarına sorsun. Onların yanında Türkiye ile böyle sözler söylesin. Bu sözleri reddedeceklerdir. Utanmadan böyle bir söz söylenebilir mi? En şiddetli biçimde lanet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti meşru bir devlettir. Kurtuluş savaşından bugüne ölümden kaçanların sığındığı bir devlettir. Lafın nereye gittiğine dikkat etsinler. Muhalefet eleştiri yapacak. Eleştiri başka bir şey, sistematik düşmanlık başka bir şey. Terör örgütlerinden duymadığımız lafları bunlardan duyuyoruz. HAYVAN HAKLARI YASASI NE ZAMAN ÇIKACAK? Bu MYK'da son kez görüşüyoruz Hayvan Hakları Yasası'nı. Geçen sefer sunum yapıldıktan sonra cumhurbaşkanımız, arkadaşlarımızın değerlendirmeleri oldu. Cumhurbaşkanımız o konuların çalışılıp getirilmesini istemişti. Bu dönem, Meclis kapanmadan bu yasa hayata geçecek. Cumhurbaşkanımızın kesin talimatı budur. Bu konudaki haberleri duydukça içimiz eziliyor. Her biri birer candır. Canlara yapılacak eziyeti azaltmak açısından bu yasanın işe yarayacağını düşünüyoruz. İSRAİL SEÇİMLERİ Biz başka bir devletin iç siyasetinde şu gelirse iyi olur, bu gelirse iyi olur diyecek değiliz. Ama şunu biliyoruz Netenyahu dönemi kötü bir dönem. Şiddetin artması bakımından kötü bir dönem. Şiddet eylemleri herkesin geleceğine, barış ortamının oluşması için çalışmalara zarar veriyor. Biz ilkesel bakıyoruz. Umarız ki yeni hükümet döneminde daha sağduyulu bir yaklaşım ortaya çıkar. ERDOĞAN'IN BİDEN İLE GÖRÜŞMESİ İki liderin ilk yüz yüze görüşmesi olacak. Irak dosyası Obama tarafından Biden'a verilmişti. Birbirlerini tanıyorlar. Büyük bir ajandaya sahibiz. Bu büyük ajandanın içinde maalesef olumsuz sayfalar var. En son sözde Ermeni soykırımının tanınması şeklinde sayfa eklendi. PYD terör örgütüne ABD tarafından verilen destekler, FETÖ'nün himaye edilmesi gibi sorunlar var. Müttefikimizle aramızdaki sorunları çözmek istiyoruz. Cumhurbaşkanımız Başbakan olduğunda Bush başkandı. Kendi hükümetlerimizin ve partimizin ABD ile ilişkiler bakımından tecrübesi var. Bunun daha olumlu yönlerde sonuç doğurmasını bekliyoruz. Türkiye'nin yaklaşımı olumsuz sayfaları kaldırmak yönündedir. MISIR'LA İLİŞKİLER Mısır'la çok köklü ilişkilerimiz var. Arada kopukluk söz konusu olmasına rağmen istihbarat teşkilatlarımız görüşmelerini sürdürdü. Dışişleri Bakan Yardımcısı düzeyinde bir heyet gitti, görüştüler. Dışişleri Bakanları arasında telefon görüşmesi oldu ama bildiğim kadarıyla yüz yüze görüşme olmadı. Bundan sonra da karşılıklı görüşmelerle somut konularda yoğunlaşabileceğimiz adımlar atılacak.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Türkiye Cumhuriyeti sicili en temiz ülkedir

AK Parti Sözcüsü Çelik, partisinin MKYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle: Diyarbakır annelerine MKYK üyelerimiz adına selamlarını iletiyoruz. Terörle mücadele konusunu yakın bir şekilde takip ediyoruz. Her geçen gün daha ve net açık şekilde görüyoruz. Bu bölgenin çocuklarını kendileri için umutlu bir gelecek inşa etmeye çalışan çocukları kendileri için terörist yapmaya çalışanlar, kendilerini yakın olanları köleleştirmeye çalışan bir düzen kurmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bu operasyonlar olmasaydı teröristler ve onlara destek verenler çok büyük bir mesafe alacaklardı. Ülkemizde operasyon yapmaya çalışanlara vereceğimiz cevap nettir. Teröre kimin destek verdiğini görüyoruz. Müttefiklerimizin teröre verdiği destek bizi üzüyor. Bunların arkasına kimlerin saklandığını, kimlerin destek verdiğini görecek kadar da Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü bir devlet tecrübesi vardır. Bunlarla mücadelenin en kararlı şekilde sürdürülmesi konusunda her türlü imkana da sahibiz. Türkiye, çocuk asker kullanmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu konuda sicili en temiz devlettir. Çocuk terörist meselesinde Türkiye Cumhuriyeti devleti en temiz devlettir. İftira bile atılamayacak bir devlettir. Türkiye, insan ticaretinin önlenmesi konusunda en güçlü mücadeleyi veren ülkelerden birisidir. Çocukları savaşçı olarak kullananların başında PKK ve DEAŞ terör örgütü gelmektedir. ABD'nin İnsan Ticareti raporunda Türkiye'nin suçlanması asla kabul edeceğimiz bir durum değildir. Buradan bir kere daha İskeçe Türk Birliği’nin bu haklı mücadelesinin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Yedi ilde 8 bin 739 denetim yapıldı. Mevzuata uymayan 140 tesise 18 milyon ceza kesildi. Kazanımları korumanın yolu aşılamaya destek vermektir. Pandemi destekleri yıl sonun da 196 milyar TL'ye ulaşacak Çocukları dağa kaçırılmış. Bu dağa kaçırmalar da belli siyasiler aracılığıyla yapılmış. İlk defa bu kadar sivil, anne vicdanının bir araya gelerek talep ettiği tek bir şey var, evladını istiyor. Dünyada bundan daha meşru ve haklı bir talep olabilir mi? Olamaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kıbrıs ziyareti Bundan rahatsız olanlara 'kendi işinize bakın' diyoruz.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Diyarbakır Anneleri'ne buradan selamlarımızı gönderiyoruz

Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle; DİYARBAKIR ANNELERİ Diyarbakır Anneleri'ne buradan selamlarımızı gönderiyoruz. Cumhurbaşkanımızın kendileriyle buluştuğunda söylediği gibi onların acıları, bizim acıları. Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır ziyareti son derece olumlu geçti. Diyarbakır Anneleri'yle buluşması son derece tarihi bir buluşma. Burada verdiği mesajlar içerisinde bizim siyasetimiz açısından hem vatandaşlarımızın kültürel zenginliklerini yok sayan inkâr politikalarına karşı olduğumuzu, bunun için verdiğimiz mücadelenin gücünü, Türkiye'nin bütün vatandaşlarının birinci sınıf, eşit vatandaş muamelesi görme yönünde yaptığımız mücadeleler konusunda verdiği mesajlar önemli. İnkar politikasına karşı olduğumuz gibi bunun öbür yüzünü oluşturan terör politikasına ve teröre karşı verdiğimiz mücadele de son derece güçlü. Hem inkar hem terör siyasetine aynı anda güçlü şekilde karşı durarak hem demokratik standartlarımızı artırmayı hem de hizmet siyasetimizi Türkiye'nin her yerine ulaştırmaya devam edeceğiz. Bugün MYK'da en kapsamlı şekilde vakit ayırdığımız konu çevre konularını ele aldığımız gündem maddesi oluşturdu. Derli toplu şekilde çevre siyasetiyle bütün ilkelerimizin ele alındığı çok güçlü bir çerçeve sundu Çiğdem hanım. İklim değişikliğiyle mücadele konusunda şöyle bir hazırlığı var partimizin. Sadece doğanın zedelenmesi, yıpranmasına yönelik faaliyetlere değil, aynı zamanda çevrenin, doğanın kuvvetlendirilmesine hazırladıkları stratejileri bizlerle paylaştı. Şehirlerdeki çevre siyasetiyle ilgili attığımız adımlar konusunda vatandaşımızın daha çok bilgilendirilmesi söz konusu olacak. Burada enerji başlığı, endüstri başlığı önemli. Ormancılık konusunda neler yaptığımız önemli. Emine Erdoğan hanımefendinin liderliğinde yapılan sıfır atık projesi... Tüm bunlar MYK'mızda ele alındı. Daha yaşanabilir şehirler için bir çevre siyasetinin harekete geçirilmesi konusunda medeni şehir kavramının daha vurgulu hale getirilmesi, hem siyasetimizin parçası olarak hayata geçirilmesi, hem bu konudaki bilincin artırılması... Marmara'daki müsilajın temizlenmesiyle ilgili son derece güzel haberler alıyoruz. Son 5 gündür Marmara Denizi yüzeyinde müsilaj görülmedi. Bu tabii ki sevindirici ama bizi rehavete sevk etmemeli. Bakanlığımızın çalışmalarıyla 11 metreküpe yakın müsilaj temizlendi. Çalışmalar güçlü şekilde devam edecek. 15 TEMMUZ YILDÖNÜMÜ Cumhurbaşkanımızın liderliğinde topyekün direnişine şahit olduk 15 Temmuz çerçevesinde. Bu darbe girişiminin faillerin yakalanmasına yönelik süreci daha da güçlü şekilde sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız yarın 15 Temmuz'da 15 Temmuz Anıtı'ndaki anma törenine katılacak TBMM'de. 3 binin üzerinde program yurtiçinde ve yurtdışında yapılmak üzere İletişim Başkanlığımızca koordine ediliyor. Yurtiçinde ve yurtdışında gerçekleştirilecek toplam program sayısı 3 bin 876'dır. İlk defa tarihimizde o gün CUmhurbaşkanımız çağrısıyla sokaklara dökülerek bu alçak darbe girişimine karşı topyekûn bir mücadele ortaya koydu. En az DEAŞ kadar sapkın bir ruha sahip olan bir FETÖ... DEAŞ'a ses çıkaranların FETÖ'yü himayet etmelerinin anlamı yoktur. Terör örgütleri konusundaki bu çifte standardın altını çizmek isterim. Taraflara itidal tavsiye ediyoruz gibisinden son derece sığ açıklamalar yapıldı o gün. Vatandaşlarımızı şehit eden, demokrasimizi tehdit eden bu saldırı karşısında bu saldırıyı gerçekleştirenlerle meşru haklarını savunan vatandaşlarımızı aynı kefeye koyarak böyle bir söylemde bulunmak bu saldırıyı yapanları cesaretlendirmekten başka işe yaramaz.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Tunus açıklaması

Ömer Çelik’in açıklaması şöyle; “Dost ve kardeş ülke Tunus’ta seçilmiş parlamentonun askıya alınması ve hükümetin görevden el çektirilmesi, siyasi meşruiyete yönelik bir darbedir. Tunus Cumhurbaşkanının meşru olmayan bu girişiminin anayasal zemini bulunmamaktadır. Tunus halkının 2011 yılında gerçekleştirdiği demokratik devrim, dünya ve bölgemiz için değerli bir örnek teşkil etmektedir. Anayasal meşruiyet zemininde bu kazanımların korunması çok önemlidir. Tunus’ta anayasal düzenin Cumhurbaşkanı tarafından askıya alınması, meşru değildir. Kardeş Tunus halkına bu kötülüğü yapanlar kendi ülkelerine zarar veriyorlar. Tunus halkı, mevcut krizi birlik ve beraberlik içinde aşabilecek imkân ve tecrübeye sahiptir. Bu ancak Anayasal düzene hemen geri dönülmesi ile mümkündür. Tunus’ta halkın demokratik iradesini destekliyoruz. Demokratik süreçlerin askıya alınmasını reddediyoruz. Tunus halkının yüksek demokratik iradesine herkes saygı göstermelidir. Türkiye ile Tunus arasında, kökleri tarihe dayanan güçlü siyasi, ekonomik, kültürel ve insani bağlar bulunmaktadır. Türkiye, Tunus halkının yanındadır ve demokrasi mücadelesine saygı duymaktadır. Cumhurbaşkanımız her zaman kardeş Tunus halkının tümünün iyiliğini gözeten bir yaklaşımla Tunus’un demokratik kazanımlarına destek verdi. Cumhurbaşkanımız güçlü bir şekilde Tunus halkının demokratik mücadelesinden yana oldu. Tunus demokrasisinin desteklemeye devam edeceğiz.”

2 yıl önce

AK Parti MKYK sona erdi! Ömer Çelik’ten önemli açıklamalar

İşte Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar... Bütün açılardan şimdiye kadar yapılanlar, bundan sonra ne tür tedbirler alınmasıyla ilgili değerlendirme yapılıyor. Cumhurbaşkanımızın Afganistan konusuyla ilgili olarak da geniş kapsamlı değerlendirmeleri oldu. Cumhuriyet tarihinin en büyük yangınlarıyla karşı karşıya kaldık. 54 ayrı ilimizde hemen hemen cumhuriyet tarihimizin en büyük yangınları çıktı. Yangınların failleriyle ilgili bazı yakalamalar ortaya çıkmaya başladı. Hem de fitne ateşiyle mücadele etmek zorunda kaldık, birçok yalan ortaya çıktı. 18 uçak, 68 helikopter, 9 İHA, binin üzerinde arazözle bu yangınlara müdahale edildi. Kapasitemizi daha çok artırmamız gerektiği, önümüze bunun daha büyük bir sorun olarak geleceğini, daha yüksek kapasiteyle bu sorunları karşılamamız gerektiğini gösteriyor. Tabii en önemli meselelerden bir tanesi orman varlığımızı korumak ve artırmak. Ne zaman yangın çıksa gerçekle alakası olmayan iddialar ortaya çıkıyor. Buralar aynen orman olarak korunacaktır. Doğayı daha çok korumak için ne kadar kapasite artırmamız gerekiyorsa tedbirleri almaya devam edeceğiz. Tam yangınlar biterken bir sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Kısa sürede çok büyük yağmurlarla karşı karşıya kalındı. Şöyle bir tablo söz konusu oldu, Bartın'da metrekareye 362 kilogram gibi büyük miktarda yağış ortaya çıktı. Altyapıdaki sorunlarla birleşince maalesef bu felaketin ortaya çıkmasına neden oldu. Yapılaşmayla ilgili olarak, altyapıyla ilgili olarak konular üzerinde daha ciddi tedbirlerin alınması konusunda bir irade söz konusudur. KORONAVİRÜSLE MÜCADELE Pandemi süreciyle ilgili gündem devam ediyor. Aşılama çalışmaları konusunda Sağlık Bakanlığımız bu süreci yürütüyor. Pandemi yönetim sistemi, kişisel sağlık sistemi gibi aslında sağlık sistemimizin sahip olduğu altyapı, burada güçlü bir karşılıkla pandemi sürecini yönetmemizi mümkün kıldı. Türkiye'nin sağlık çalışanlarının bu derece fedakarca titizlik göstermesinin insanlık vesikası olarak kayda geçtiğini ifade etmek isterim. Aşılanma gönüllülük esasına göre yürütülüyor. Vatandaşlarımız kolayca randevu alabiliyorlar. Aşı konusuyla ilgili çeşitli taraflar, çatışmalar ortaya çıkıyor. Bu konu siyasetçinin karar vereceği bir karar değil. Bütün dünyadaki bilim insanları bu belayla mücadele etmek için aşının yapılmasının zorunlu olduğunu ifade ediyorlar. Bilim insanlarına güveniyoruz. Birçok ülke aşıya ulaşmak istiyor, ulaşamıyor. Ülkemizde aşıya ulaşım konusunda bir sıkıntı yok. Hayatını kaybedenlerin büyük bir kısmı aşısı olmayanlar... Her meselede olduğu gibi bu meselede de gerçek bilgi üzerinden tartışma yapmak gerekiyor. Bilim insanlarına kulak vermek gerekir. YÜZ YÜZE EĞİTİM AÇIKLAMASI En önemli konulardan bir tanesi okullar meselesi... 2021-2022 eğitim öğretim yılı 6 Eylül'de başlayacak. Bütün çalışmalar yapıldı. Tüm kademelerde haftada 5 gün eğitim yapılacak. Aşılama çalışmalarının bu noktaya gelmesinin bize bu imkanı sağladığını söylemek isterim. Pandemi öncesi gibi gerçekleşecek eğitim. Mazareti varsa, yüz yüze eğitime katılamıyorsa çocuk EBA'ya bağlanabilecektir.  Bu normalleşme seviyesini koruyabilmemiz için rehbere uyulmasının son derece önemli olduğunu belirtmek isterim. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı pansiyonlarda kalan öğrencilerin daha rahat etmesi için personel sayıları artırılacak. Öğrenci ve personelin okul içinde maskeli olması önemli. İhtiyaç halinde maskeler okul içinde ücretsiz dağıtılacak. İstediğimiz şey normalleşmenin korunması, tedbirlerin güçlü bir şekilde devam etmesi. Bu dengeyi gözettiğimiz sürece daha iyi mesafeler alacağımıza inanıyorum. TERÖRLE MÜCADELE Terörle mücadele güçlü bir şekilde devam ediyor. Terör örgütlerine karşı çok güçlü bir mücadele veriliyor. Türkiye'nin terörle mücadelesini başka yere çekmek isteyenlerin kara propagandasıyla da karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye'nin hem Irak'la ilişkilerinin olumlu şekilde ilerlemesinden rahatsız olan odakların bu propagandaları yaptıklarını biliyoruz. Sincar'da sağlık merkezinin vurulduğu iddiası yalan haberdir. TSK, terörle mücadelesini hukuka uygun olarak devam ettirmektedir. TSK'nın sivil mekanları hedef alması hiçbir şekilde söz konusu değildir, bunların hepsi yalan haberlerdir. 

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Başak Cengiz açıklaması: Bu cinayeti işleyene ve ait olduğu canice zihniyete lanet olsun

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul Ataşehir'de hiç tanımadığı şahıs tarafından samuray kılıcıyla katledilen 28 yaşındaki Başak Cengiz ile ilgili açıklamada bulundu. Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Karşı karşıya olduğumuz gaddarlık ve cinayeti tarif edecek kelime bulamıyoruz. Başak Cengiz nezdinde hedef alınan tüm insanlıktır, tüm kadınlarımızdır. Başak Cengiz'e rahmet diliyoruz. Bu cinayeti işleyene ve ait olduğu canice zihniyete lanet olsun" dedi. Çelik, "Bir kadını sadece masum ve "SAVUNMASIZ" olduğu için hedef aldığını söyleyen canice bir zihniyetle karşı karşıyayız. Toplumumuzun her bir zerresi bu canice zihniyetle, eğitim, hukuk ve bilinçlenme yoluyla mücadele etmelidir" diye konuştu. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu canice zihniyeti oluşturan herşeye ve bu zihniyetin hayatımızda dolaşan her bir ipucuna karşı bilinçlenme seferberliği ile hareket etmeliyiz. Toplumsal olarak kadın cinayetlerine karşı seferber olmamızın vakti gelmiştir ve dahi geçmektedir. Bugün insanlık namına, kadınlarımız adına Başak Cengiz’i kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Yürek kanatan bir acımız var. Her türlü ayrılığı gayrılığı bir kenara bırakarak insanlık namına topluca duyarlılık göstermeliyiz! Gelin tüm canlarımız yüreklerimizi ortaya koyalım ve kadın cinayetlerine karşı daha güçlü şekilde “YETER” diyelim; “DUR” diyelim! Bir bilinçlenme seferberliği için toplumumuzun her bir zerresine ve tüm yüreklere ihtiyacımız var."

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu’nun ‘dinlenme’ iddiası... Ömer Çelik: Bilgi, belge yok… Tipik bir fitne siyasetidir

İşte AK Parti Sözcüsü Çelik'in açıklamalarından satır başları: Bugün büyük oranda ekonomi ile sunumlara MKYK toplantımızı ayırıyoruz. Kapsamlı bir şekilde MKYK politikalarımızın değerlendirmeleri yapılacak. Diyarbakır annelerinin nöbeti devam ediyor. 33 anne evladına kavuştu. İnşallah hepsinin evladına kavuştuğu günleri görmeyi diliyoruz. 181 TERÖR EYLEMİ ENGELLENDİ Terörle mücadele konusunda bölgemizdeki son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bazı ülkelerin savunma bütçesi adı altında terör örgütlerine ayrılan payları dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. Kamuoyunun duyduğu, duymadığı toplamda 181 terör eylemi engellenmiştir. Bazı devletlerin bazı siyasi projeleri terör örgütleri vasıtasıyla hayata geçirmek için çirkin mücadeleyi sürdürdüğünü görüyoruz.Bölgede siyasi projelere karşı da mücadele veriyoruz. Bölgemizi demir kafeslere sokmaya çalışanlara karşı da güçlü bir iradedir. Petrol bölgelerine yerleşmeye çalışıyorlar. PYD/PKK/YPG terör örgütüne destek verenlerin DEAŞ'la mücadele adı altında hangi petrol bölgelerine yerleşmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bu siyasi şebeke faaliyetlerine karşı kurumlarımız gereken değerlendirmeleri yapıyor. PKK da DEAŞ da bölgenin bütün halklarına, herkese düşmandır.   ERMENİSTAN'LA NORMALLEŞME SÜRECİ Cumhurbaşkanımız arşivlerin açılmasını, tarihçilerin çalışma yapmasını istemişti. Ermenistan, bu arşivlerin açılması meselesine yaklaşmadı. İkinci Karabağ savaşıyla işgalin sona ermesinden sonra Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev bir vizyon ortaya koydular. Saldırgan politikalardan vazgeçmesi kaydıyla Ermenistan'ın da dahil olabileceği söylendi. Bu bölge için de fırsattır. Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti Azeri kardeşlerimizin bu normalleşme sürecine olumlu bakmasıdır. Sayın Aliyev olumlu baktğı için bölgedeki tansiyonu düşürmek için Türkiye bu adımları atıyor. Serdar Kılıç özel temsilci olarak atandı. İlk adım belki 2019'da kesilen Türkiye - Erivan charter uçuşları olabilir. Umarız ki Ermenistan işgalci politikalardan vazgeçer. YUNANİSTAN YALAN PROPAGANDASI İLE TÜRKİYE'Yİ SUÇLUYOR Hem Frontex'in ve Yunanistan'ın ortaya koyduğu geri itmeler göçmenleri ölüme itmektir. Silah sıkıyorlar, zıpkınla botları delmeye çalışıyorlar. Birçok ülke Yunanistan'a sessiz kalıyor. Yunanistan'ın saldırgan davranışı göç rotasının değişmesine yol açtı. İnsanlar daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalarak ölüme itilmiş oluyor. Yunanistan yalan propagandası ile Türkiye'yi suçluyor. Bizzat başbakan yapıyor bunları. Bunların hiç bir temeli yok. Göçmenlere yönelik yakalama yapmıyorlar. Sadece geri itmelerle kim varsa o botlarda Yunanistan onları kasten ölüme sürüklüyor. Halen bir tek eleştiri bile ortaya çıkmamıştır Yunanistan'la ilgili. UKRAYNA VE RUSYA ARASINDAKİ GERİLİM Böyle bir şeyin olmaması gerekir. Bölgede istikrarsızlığın kimseye faydası olmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, arabuluculuk dahil her türlü yardımın bu sorunun çözülmesi için Türkiye tarafından ortaya konulabileceğini söylüyor. 12 Ocak 2022'te NATO ile Rusya konseyi bu durumu değerlendirecek. Karadeniz'in barış ve istikrarı ülkemiz için de önemlidir.  LİBYA'DAKİ SEÇİMLER Yakından takip ediyoruz. Maalesef başkanlık seçimleri ertelendi. Seçimlerin hukuki zemini için yeterli mutabakat sağlanamadı. Nihai aday listesi açıklanamadı. Başkanlık seçimleri için 24 Ocak tarihi öneriliyor. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair karar bulunmuyor. Türkiye başından beri adil, muteber seçimlerin yapılmasını destekliyor. Seçimlerle ilgili konuların hukuki süreçte karara bağlanması önemlidir. İnşallah kardeş Libya bu kıskaçtan çıkmanın yolunu bulacaktır. KORONAVİRÜS SALGINI Kovid vakaları ile ilgili hassasiyet artıyor. Omicron ülkemizde de var ve yayılıyor. Turkovac acil kullanım onayı aldı, seri üretime başladı. İlk aşılar Ankara'da depolara ulaştı. Türkiye'nin tam kapasite dünyadaki örmeklerden olumlu anlamında ayrışarak bu süreci yönetmesi, ailelerin sağlığının korunması, eğitimin devamı... Vatandaşlarımızın sağlık çalışanlarından duyduğu memnuniyet üst düzeydedir.  TÜM BÖLGEYE MESAJ Geçen yıl zor bir yıldı. Bu yıl da zorlukların devam ettiği bir yıl oldu. Geçen hafta sayın Cumhurbaşkanımız, Gaziantep'teydi, bugün de açılış gerçekleştirdi. Gaziantep'te aynı anda caminin temel atılışını ve cemevinin açılışını gerçekleştirdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın devletimizin başı olarak bu açılışları yapması tüm bölgeye bir mesajdır. Son derece önemli bir mesaj olduğunu değerlendiriyorum. Türkiye'de fay hattı yok, suni sarsıntılar oluşturmaya çalışıyorlar. Toplumsal bağışıklığımızın yüksek olması tüm bu girişimleri altüst ediyor. Bundan sonrasında da buna karşı hep beraber olacağız. İnşallah yeni yıl sağlık ve diğer açılardan hayırlar getirsin diyoruz.  KILIÇDAROĞLU'NUN 'TELEFONLARIMIZ DİNLENİYOR' İDDİASI İlk olarak benim hatırladığım kadarıyla 2018'de benzer cümleler söyledi. Bu sene belediye başkanlarının dinlendiğini söylüyor. 2018'den beri ne ortaya belge koyuyor, ne de savcılığa gidip suç duyurusunda bulunuyor. Bir partinin genel başkanının belli bir sınır içinde konuşması lazım. Kurumlara doğrudan suç teşkil eden yaklaşım atfetmek laubalilik anlamına geliyor. 'Beni dinliyorlar, MYK'yı dinliyorlar' dediğinizde bu tipik bir fitne siyaseti olur. Bu iddiasının arkasına hangi belgeyi koymuş. Çıkacak açıklayacak neye göre söylüyor, bu izlenime nasıl varmış. Bu söylediklerinin zemini yok. 2018'den bu yana iddiamın arkasına şu belgeyi koyuyorum dediğini duyduk mu? Böyle bir şey yok. Bu iyi sonuçlar doğuracak yaklaşım değildir.  CHP İLE HDP'NİN GÖRÜŞMESİ VE MİTHAT SANCAR'IN AÇIKLAMALARI Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. Bu bileşenlerin ne olacağı, adaylarının kim olacağı bizi ilgilendirmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu geçenlerde 7 madde yayınladı. Bir sonraki cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından olacağını söylüyor ve talimatlar veriyor. CHP'nin seçilmiş hükümetler üzerinde denetleme iktidarı arzusu her zaman vardır. Hayali cumhurbaşkanına talimat vermeye dönüştürdüler. Bu Türkiye'deki vesayet tarihi açısından yeni bir aşamaya tekabül ediyor. Kılıçdaroğlu, 'Bir sonraki aday ben olacağım, seçilirsem şunları yapacağım' da demiyor. CHP-HDP ikilisi açısından baktığımızda şöyle bir tablo var. Bir konuda anlaşıyorlar. Tezkereye karşı çıkıyorlar. Hem CHP hem de HDP karşı çıktı. Burada zeminleri olduğu görülüyor. Sonra Kılıçdaroğlu çıktı 'Kandil'i yıkacağız' dedi. Biz de dedik ki hem tezkereye karşı çıkacaksın hem de Kandil'i yıkacağım diyeceksin. Bu iki yapı nasıl ittifak kuracak. Biri Kandil'i yıkmaktan bahsederken diğeri de Kandil'in meşrulaştırılmasına gayret ediyor. Biz de bu şapkadan nasıl bir cin çıkacak diye bakıyoruz. Bu şapkadan cin çıkmaz, sadece cin çarpması çıkar. MİT bakın kamuoyu çok bilmiyor bunlar. Bu teşkilatın kendi çalışma kuralları var. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için operasyonlar gerçekleştiriyor. Bu teşkilat dünyanın sayılı teşkilatları arasına girdi. Türkiye için mücadele ederken şehit verdiğinde şehitlerini bile gizlice defnediyorlar. MİT'in Türkiye'nin demokrasisine göz dikenlere karşı aynı silahlı kuvvetler gibi nasıl operasyonlar yaptığını biliyoruz. Birisi MİT'e bu faaliyetleri yapamaz diye soruşturma açılmasını istiyorsa terör örgütüne destek vermek gibi bir anlayıştan geldiğini görüyoruz. Yüce Meclis'in vekilleri MİT'in faaliyetlerini tartışabilirler. Bu meşru bir alandır. MİT de demokratik denetimden kaçan bir teşkilat değil. CUMHURBAŞKANI'NIN BELEDİYE BAŞKANLARINA BARINAK ÇAĞRISI Sayın Cumhurbaşkanımız, Asiye kızımızın durumunu yakından takip ediyor. MKYK toplantısından önce son görüntülerini gördüğünü, hocalarla konuştuğunu, görüntüleri gördüğünde üzüldüğünü söyledi. 2002'teki seçimlere giderken o zaman Adana'da hayvansever dostlarımız gelmişlerdi, şu şu düzenlemeleri yaparsanız devrim olur demişlerdi. 2004'ten beri bunları yaptık, devrim niteliğinde çalışmalar yaptık. Her cana hürmet etmek lazım. O canların sağlığının korunmasını hassasiyetle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da sayın hanımefendi de birer hayvansever. Hayvan besliyorlar. Bir durum var, Asiye kızımızın başına gelenlere kadar, buraya emin olun şikayet yağıyor. Bu bir alan. Bunun düzenlenmesi lazım. İnsanlar tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Çocukların ve yaşlıların zarar görmemesini temin etmeye çalışmak ve sokaktaki bu hayvanları sahipsiz bırakmamaya çalışmak. Bu olay bu şekilde devam ederse insanlarımızın canını koruma konusunda zaafa düşeceğiz. Birileri bu talimatları yerine getirirken hayvanlara dönük zalimane bir yaklaşım içine giriyorsa o da suçtur, gereğini yapıyoruz. Bazı çok kötü barınak türü düzenlemeler var. Burada hayvanların yaşaması mümkün değil. Barınak derken onları kastetmiyoruz. Sokak hayvanları sahipsiz değildir. Tamam işte sahipsiz değil. Yarın bir gün hedef olacaklar. Bu konuyu bir bilek güreşi konusu olmaktan çıkarmak lazım. Her türlü görüşe açığız biz. Cumhurbaşkanı bunu söyledikten sonra zalimane görüntüler ortaya çıktı diye yaklaşım doğru değil. Kastedilen şey gerçekten kaliteli, sağlık hizmetlerinin verilebildiği...

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Meral Akşener'e sert tepki: Cumhurbaşkanımıza karşı kullanılan bu sözler asla kabul edilemez

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Sözcü Çelik şunları söyledi; İyi Parti Genel Başkanı Sn Akşener’in partisinin grup toplantısında CUMHURBAŞKANIMIZ hakkında sarfettiği sözleri kınıyoruz. Sn Cumhurbaşkanımıza karşı kullanılan bu sözler asla kabul edilemez. Teröristbaşının hapisten çıkarılacağını söylemek iftira siyasetidir. Bu yaklaşım her türlü siyasi değerin çiğnenmesi demektir. Bu şekilde hem Cumhurbaşkanlığı makamına hem de Türk adaletine iftira atmak bir siyaset yapma biçimi değildir. Cumhurbaşkanımız gerek başbakanlığı döneminde gerekse şimdi devletimizin başı olarak teröre karşı en güçlü mücadelenin verilmesinin arkasındaki iradedir. İnsanlığın ve milletimizin düşmanı teröre karşı en güçlü ve tavizsiz mücadele Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sürmektedir. Sn Akşener’in “teröristbaşının serbest bırakılacağını” iddia edip, ardından Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur ittifakına saldırması ise siyasi iftiradan başka birşey değildir. Devletin başına bu şekilde iftira atmak, en temel siyasi ahlak ilkelerine aykırıdır. Herkes Cumhurbaşkanımızın terörle mücadele iradesinin, ne teröre ne de teröristlerin başlarına geçit vermeyeceğini bilir. Cumhur ittifakı bu bu konuda tavizsizdir. Bunun dışında birşeyi iddia etmek sadece ve sadece siyasi iftiradır. Muhalefet, Türkiye gündemini asılsız iddialarla işgal etmeye son vermeli, Terörle mücadele namına bir ciddiyet gösterecekse öncelikle sağını solunu kontrol etmelidir. İttifaklarında PKK/PYD/YPG’nin terör örgütü olduğunu kabul etmeyen kaç kişi var iyi saymalıdırlar. Asılsız iddialar yaymak, olmayan birşeyden varmış gibi bahsetmek sadece terör örgütünün kara propagandasına malzeme sağlamaya yarar. Bu da terörle mücadele konusunda basiretsizlik göstergesidir.  Cumhurbaşkanımız her türlü terör örgütüyle tavizsiz mücadele etmeye kararlıdır. Bunu tüm dünya görmüştür. Bu mücadeleyi teröre destek veren ülkeler de iftira siyaseti üretenler de zaafa uğratamayacaktır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10